‘Var mısın, Yok musun’? isimli yarışma programı yayınlandığından beri reyting rekorları kırmaya devam ediyor. Programın sunucusu ve yapımcısı Acun Ilıcalı da ününe ün katmaya ve televizyon sektöründe yavaş yavaş; ama sağlam bir marka oluşturmaya çalışıyor.
Acun Ilıcalı:
Halka hiç rol yapmadım, o yüzden seviliyorum
Acun Ilıcalı deyince bugünlerde herkesin aklına tek bir şey geliyor: “Var mısın Yok musun?” Bu cümle bir yarışma programının adı olmasına rağmen Ilıcalı’nın üzerine yapıştı kaldı. Yarışma, reytingleri altını üstüne getirmekle kalmadı, rakip kanalların da paçasını tutuşturdu. Ilıcalı’yı ilk ‘Acun Firar’da ile tanıdık, ardından ‘Dokun Bana’ ve ‘Biri Bizi Gözetliyor’daki sunuculuğu ile. Fear Factor ve Surviver ile genç seyircinin büyük ilgisini çektikten sonra da son vuruşu ‘Var mısın Yok musun?’ ile yaptı. Kurduğu Acunmedya şirketine de ne kadar sevdiği arkadaşı varsa topladı. Şimdi Ilıcalı, ekran başında yürekleri hoplatıyor ve her zaman yarışmacının yanında yer alıyor. “Para benim cebimden çıkmıyor, onun için çok rahatım.” diyecek kadar da açık yürekli. 18 yaşında evlenen, 19 yaşında baba olan, 20 yaşında anne ve babasını trafik kazasında kaybeden Ilıcalı, bir motosiklet kazasında ölümün eşiğinden dönmüş. O dönemde yaşadıklarını tam bir dibe vurma olarak nitelendiriyor ve o dibe vuruşun şu anki konumuna getirdiğine inanıyor. Ekranların en sevilen sunucusu adım adım, ama sağlam yükselişini Zaman okurları için anlattı.
Türk halkının seyredeceği programları nasıl tahmin ettiniz?
Halk bunu istiyor diye bazı kalitesiz prodüksiyonlar yutturuldu. Benim felsefem iyi reyting alalım da kötü iş olursa olsun değil. Yeni neslin her şeyden haberi var. İletişim sektörü son 15 yılda ülkemizde çok ilerledi. Toplumumuzun beklentileri Avrupa ve dünya ile çok yakın.
Televizyonda yaptığınız her iş tuttu, ne yaptınız da tuttu?
Ne yapmadım dersem daha iyi olur. Bir kere hiç suni olmadım, samimiydim. Çok büyük bir avantajım hiçbir dizide oynamadım, onun için halk gerçek bir kimlik gördü. Genelde etrafta sevilen bir insanım zaten. Bugün 25-30 kişilik bir ekip varsa bunların 15’i minimum 15 yıllık arkadaşım. Ukalalıktan nefret ederim. Kendini beğenen insan bana çok antipatik gelir. En büyük avantajım da kendimi ekrana çok iyi yansıtıyorum, o da Allah’ın bir lütfu.
Sizin en başarılı bulduğunuz ve iyi ki yapmışım dediğiniz projeniz hangisi?
‘Var mısın Yok musun?’ diyebilirim. Bugüne kadar toplum tarafından sevilen biriydim, ama hep 15-25 yaş grubundan ilgi görüyordum. ‘Var mısın Yok musun?’ ile Türk ailesini komple kucaklamış durumdayım. Başarılı olacağına inanıyordum, ama marka değerime bu kadar katkıda bulunacağını düşünmüyordum.
Bunlar neler kazandırdı size?
Açıkçası biz reyting zehirlenmesine uğramış bir milletiz. Bu iyi bir şey değil. Bugün şu kadar para kazandın deseler hiç umurumda değil. Çünkü yediğim yemek belli, gezdiğim yer belli. Bunun üzerindeki para zaten olsa da olur olmasa da olur. Ama reyting bizim dünyamızdaki en büyük prestij. Benim aynı zamanda beğenilme yüzdemin de yüksek olmasına vesile oldular. Ben aslında reyting almanın bin bir yolunu biliyorum, ama önemli olan takdir edilerek reyting almak.
Yarışmacılara ne kadar para ödediğinizin hesabını yaptınız mı?
Yapmadım ama ‘Var mısın Yok musun?’da şu ana kadar 2 trilyonu geçmiş durumdayız. Yıl sonuna kadar 7-8 trilyon olacağını düşünüyorum. Surviver Yunanistan’da Derya 450 milyar lira kazandı. Ben hiçbir anlaşmamda parayı vermedim. Çünkü psikolojik olarak rahat etmem lazım. Ben anlaşmalarımı sunuculuk ve prodüksiyon üzerinden yaparım. Ödül hep kanala aittir. O yüzden ben zevkle, rahat rahat sunarım.
Bir gün yüzünüz eskirse, reytingler düşerse ne olur?
Benim için problem değil. Benim hayat tarzım televizyondaki popülaritemden kaynaklanmıyor. Öyle pat diye düşeceğime de inanmıyorum. Bugün Amerika’da çok başarılı olmuş kişiler 30 yıl yapıyorlar bu işi. Şansal abi de yaşlı olmasına rağmen son derece popüler biri.
Yaptığınız işleri nasıl izah ediyorsunuz?
Temiz işler yaptığımı düşünüyorum. Malum şu an Türk medyasının durumu. Orada ben ciddi derecede parladığımı düşünüyorum. Samimi ve temiz işler yaparak, insanlarla samimi işler yaparak Türk medyasında iyi bir noktada olduğumu görüyorum. Yine o konuda da takdir Türk insanının.
Tarkan’a helal olsun
Benim Tarkan’la bir samimiyetim yok ama “Acun, Tarkan’ı ezdi geçti” değerlendirmesi yanlış. Ben yarışma programı yapıyorum, Tarkan şarkı söylüyor. O tek başına Türkiye’nin sıralamada sekizinci kanalında şarkı söylüyor, ben ilk iki kanalından birinde yapıyorum. Yani zaten birinci dakikada 100 metre önde başlıyorum. TRT’nin hayatında hiç görmediği bir reyting var ortada. Bence Tarkan’a helal olsun, büyük performans sergilemiş. Şimdi kalkıp da “Acun, Tarkan’ı ezdi geçti” dersek bu tamamen Tarkan’ı dibe batırmak için veya TRT’nin Tarkan’a verdiği paranın boşa gittiğini söylemek için yapılan bir operasyondur.
0 yorum:
Yorum Gönder